top of page

Feng Shui'de Renklerin Dili

Elbette her rengin tadını çıkarmalı hepsine biraz dokunmalıyız. Ama bazen bazıları ön plana çıkmalı...


Baharın kokusunun bizi sardığı bugünlerde sanırım sizler de benim gibi kelebek modundasınız. Uzun zamandır şehir dışında yaşadığım için doğanın uyanışlarını ilk ben fark ediyorum. Elbette bu çok güzel ama ne yalan söyleyeyim doğayla iç içe olmak bile; denizin kokusunun, vapurda simitle çayın yerini tutmuyor. Bazen şehrin canlılığını özlüyorum. Her neyse, bahar kapıda hepimiz bunun heyecanını yaşıyoruz.

Bahar demek canlanma, uyanma demek; renk demek. Bu uyanışı, renklenmeyi kaleme almanın tam zamanı!

Renklerin büyüsü inanılmazdır. Hele yazın yaklaştığı bugünlerde vitrinlere göz gezdirirken bunu hissetmemek çok zor. Her rengin ışığı bize bambaşka bir enerji verir. Aynı renk herkeste farklı algılanır. Şöyle düşünün, uzun zamandır kullandığınız bir koltuğunuzun rengini değiştirdiğiniz de odanız ne kadar farklı görünür. Ya da hayatınız siyah beyaz olduğunda aklınıza ilk saçınızın rengini değiştirmek gelir. Hayatımız da hatta gün içinde, birçok kez renkle ilgili seçimler yaparız. Kalem alırken, odamızı boyatırken ya da önemli bir toplantı için gömlek seçerken… Her seçim bir şanstır. Renklerin dilini bilmek bazen işimizi kolaylaştırır.

Yazılarımı ve beni yakından takip edenler bilirler. Feng Shui sohbetlerinde hep önemle üzerine durduğum konu elementler arası ilişki ve dengedir.

Bu başlık altında renkler konusuna girmek istiyorum. Her rengin, kullandığımız semboller kadar etkisi vardır. Her renk farklı mevsimi, elementi ve duyguları temsil eder. Herkesin doğumla getirdiği taşıdığı bir enerjisi ve element yapısı vardır. Dolayısı ile giydiği ve evde kişisel alanlarında kullandığı renkler onu farklı etkiler. Feng Shui’de kendimizi tanımak öncelikle Kua numaramız ve doğumla taşıdığımız element yapımızla başlar. Renkler de bunun bir parçasıdır. Elbette her rengin tadını çıkarmalı hepsine biraz dokunmalıyız. Ama bazen bazıları ön plana çıkmalı. Mesela kendimizi yorgun, hasta ve güçsüz hissediyorsak ya da önemli bir toplantımız varsa…

Bu kişisel bir çalışmadır ama bazı genellemeler de söz konusudur. Örneğin renkleri yin ve yang renkler olarak ikiye ayırabiliriz. Elbette bazı tonlamalar fark yaratabilir.

Yin renkler mavi, lacivert, siyah, yeşil hatta bazı mor tonlarıdır. Yang renkler ise sarı, kırmızı, turuncu, beyaz (tüm renkleri barındırdığı için en güçlü yang renktir.)

Yin renkler şifa enerjisi yüksek rahatlatan dinlendiren renklerdir. Yang renkler ise canlandıran, neşe veren, motive eden renkler...

Mavi dinlendirici huzur verici bir ortam yaratır. Lacivert de aklın ve suyun rengidir. Keşfetmeyi macerayı tetikler. Ancak tavanı mavi boyamak olumlu değildir. Denizin altında boğulmayı sembolize etmiş olursunuz ve sizi huzursuz eder.

Siyah ise gücün gizemin rengidir. Koruma enerjisi verir ancak o da yine dekorasyonda abartılmamalı özellikle tavanda kullanılmamalıdır.

Yeşil doğanın, sağlığın büyümenin rengidir. Huzur ve içsel dengeyi sağlar. Mor ise ruhsal farkındalık, zihinsel ve fiziksel şifa enerjisi yüklüdür. Yüksek titreşimli bir renktir ve ölçülü olarak kullanılmalıdır. Bir derin düşünme odası için uygundur özellikle lavanta tonu...

Turuncu renk; yaratıcılığı keskinleştiren, konsantrasyonu güçlendiren bir renktir. Çalışma odası ya da ofislerde turuncuya dokunmak olumludur.

Kırmızı, aşkın, tutkunun coşku ve neşenin rengidir. Uzakdoğu'da, özellikle Çin’de şansın da rengidir. Ama yine de ölçülü kullanılmalıdır. Fazlası huzursuzluk verir. Mutfakta kaçınılmalıdır. Ateş elementinin gücünü arttıracağından kontrolsüz hale getirir. Bu da olumsuzdur. Beyaz saflığın sağlığın rengidir. Güven verir. Rahatça kullanılabilir.


Yang bir mekânda yin renklerle yin bir mekânda yang renklerle denge bulabiliriz. Bu bize huzur ve tamamlanmışlık duygusu verir. Feng Shui’de renkleri yin ve yang dışında elementlere göre de kategorize edebiliriz.

Toprak elementi renkleri; açık kahve, bej, kum rengi; toprak sarısı, bazı bordolar, kiremit rengi

Metal elementi renkleri; metalik gri, gümüş, altın, beyaz,

Su elementi renkleri; mavi siyah lacivert

Ağaç elementi renkleri; kahve, yeşil, bazı mavi tonları

Ateş elementi renkleri; kırmızı ve tonları, turuncu, pembe ve fuşyalar.

Bütün bu bilgiler Feng Shui‘de renk konusunun derinliğini ortaya koysa da bir başka boyutu da Ba gua haritasındaki yönlerin renk analizidir.

Ba gua haritası, Luo pan dediğimiz feng shui için esas olan hassas pusulanın temelini oluşturur. Bu harita zamanla gelişmiş, çeşitli katmanlar eklenmiştir. Yönler, mevsimler, elementler, sayılar, vücudun bölümleri ve hayvanlar gibi.

Bu harita klasik Feng Shui‘nin temelidir. Uzunca bir süre yalnızca bu veri kullanılmış zaman faktörü göz ardı edilmiştir. Oysaki önemli bir değişken olan zaman parametresi; enerjideki farklılaşma için geçerli bir ölçüttür.

Ba gua haritasını yakından incelersek bizim pop Feng Shui de sıkça rastladığımız güneye kırmızı, batıya metalik renkler klişesi anlam kazanıyor. Çünkü o yönün temsil ettiği elementin beslenmesi, daha önce bahsettiğimiz yapıcı döngü prensibiyle gerçekleşir. Yani, batı yönü, metal elementidir. Metal elementini toprak elementi besler. Bu yüzden batı yönünde metal ve toprak renkleri ya da ürünleri kullanmak gerekir.


Peki, o yönün enerjisini beslemek ne kazandırır?

Ba Gua da 4 ana 4 ara yön ve bir de merkez bulunmaktadır. Ba Gua haritasında da görülen bu yönler yaşamdan beklentilerimizle eşleşir. Kuzey; kariyer şansı, güney şöhret ve saygınlık, doğu; sağlık ve aile, batı; çocuklar ve gelecek şansı, Kuzeybatı; destek alma, dayanışma, kuzeydoğu; eğitim şansı, güneybatı; aşk ve evlilik, güneydoğu bolluk ve bereket şansını taşır. Yani bir binada bir yönün enerjisini aktif etmek istiyorsak o yönün elementini beslememiz gerekir. Böylece o yönün temsil ettiği yaşamsal beklentimiz olumlu yönde etkilenir.

Bugün çok renkli bir konuya keyifle ucundan dokunduk. Renklerin diliyle Feng Shui’ye baktık. Her yeni güne yeni mevsime yeni yıla ve yeni evlerinize renklerle dokunmayı öğrenin.

Renklerden, renkli olmaktan korkmayın…

Comments


bottom of page